Avrupa futbolu için beklenen gün geldi çattı. Avrupa Birliği Adalet Divanı, Avrupa'nın birkaç büyük kulübünün UEFA'dan ayrı düzenleme kararı aldığı Avrupa Süper Lig için karar verdi. Mahkeme, Süper Lig'in uygulanabilirliğini yargılamadı. Lüksemburg'da Avrupa Birliği Adalet Divanı; UEFA ve FIFA'nın 2021'de Avrupa Süper Ligi'nin kurulmasını engelleyerek rekabet yasasına aykırı hareket ettiğine karar verdi.
İŞTE SÜREÇ VE SONUCUNDA ORTAYA ÇIKAN DURUM
Bu durum sonrasında kafalarda birçok soru işareti kaldı. Şimdi süreç nasıl ilerleyecek? Bu sürece takımlar nasıl geldi ve yargı sürecinde neler yaşandı? İşte yanıtı...
Spor Hukukçusu Avukat Fatih Şaşıoğlu'nun konuyla ilgili değerlendirmesi ve sürece dair yorumları;
Daha önce birçok kez açıklamada bulunduğum Avrupa Süper Ligi Projesi konusunda kritik karar bugün açıklandı. Avrupa Adalet Divanı, rekabet kurallarının ihlal edildiğine karar verdi. Bu kararı anlayabilmek için öncelikle hukuki uyuşmazlığı açıklamak gerekiyor.
Avrupa’nın önde gelen 12 futbol kulübünün bir araya gelerek oluşturduğu, başkanlığını Florentino Perez’in yaptığı Avrupa Süper Ligi, 18.04.2021 tarihinde kurulmuştur.
UEFA ve futbol federasyonları ortak bir açıklamayla projenin engellenmesi için tüm yasal yolların deneneceğini belirterek birlik mesajı vermişlerdir. UEFA, Avrupa Süper Ligi'nde oynayan tüm oyuncuların her türlü ulusal ve uluslararası turnuvadan yasaklanacağını belirtmiştir.
20 Nisan 2021 tarihinde Madrid’de bulunan 17. Ticaret Mahkemesi, 2007 tarihinde imzalanan ve medeni hukuk ile ticaret hukukuna ilişkin yargı kararlarının tanınması ve icrasına ilişkin anlaşmayı içeren Lugano Konvansiyonu’na riayet edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkeme, İsviçre merkezli UEFA ve FIFA’nın Avrupa Süper Ligi’ni engelleyemeyeceği, herhangi bir kurucu kulübün ve futbolcularının cezalandırılamayacağı, Avrupa Birliği’nin temel anlaşmalarından olan 1957 Roma Antlaşmasının dikkate alınması gerektiği kararlaştırılmıştır.
13.05.2021 tarihinde aynı Mahkeme, Avrupa Adalet Divanı’na başvurmuş, FIFA ve UEFA’nın Roma Antlaşmasının 101 ve 102. Maddelerini ihlal edip etmediği ve Avrupa Süper Ligi’ne katılan takımları cezalandırmalarının yasal olup olmadığı hususlarında karar verilmesini talep etmiştir.
1957 Roma Antlaşmasının 101. ve 102. maddeleri, üye ülkelerin ortak Pazar içindeki rekabet koşullarına ilişkin yasal süreci düzenlemektedir. Bu bilgiler ışığında 17. Madrid Ticaret Mahkemesi ön karar başvurusunda aşağıdaki soruları yöneltmiştir:
1957 Roma Antlaşmasının 101. ve 102. maddeleri, FIFA ve UEFA’nın Avrupa’da Süper Lig gibi bir uluslararası kulüp turnuvasının düzenlenmesini engelleyecek şekilde güç kullanmasına müsaade etmekte midir?
Roma Antlaşmasının 101. ve 102. maddeleri, FIFA ve UEFA’nın üye federasyonları ile birlikte Süper Lig’de yer alan takımları ve oyuncuları cezalandıracağı yönünde caydırıcı tehditte bulunmasına müsaade etmekte midir? Men cezaları, ilgili maddelerin ihlali anlamına gelmekte midir?
1957 Roma Antlaşmasının 101. ve/veya 102. maddeleri, FIFA Statüsünün 67. ve 68. maddeleri ile çelişmekte midir?
FIFA ve UEFA, Avrupa’da uluslararası futbol organizasyonu düzenleme konusunda tek yetkili olduğu için Süper Lig organizasyonunu engelleyerek Roma Antlaşmasının 101. maddesi uyarınca rekabet kurallarını ihlal ediyor ve kendi lehine haksız rekabet yaratıyor mu?
1957 Roma Antlaşmasının 45., 49., 56. ve/veya 63. maddeleri ve FIFA ile UEFA Statüleri göz önünde bulundurulduğunda bir uluslararası kulüp turnuvası düzenlenmesi için FIFA ve UEFA onayı aranmalı mıdır? Bu husus temel hak ve özgürlüklere aykırılık teşkil eder mi?
Avrupa Süper Ligi, Avrupa Futbolunu baştan şekillendirmeyi amaçlamaktayken bu girişim çok daha büyük sonuçlar doğurmuştur. Florentino Perez, FIFA ve UEFA’nın Avrupa futbolu üzerindeki etkisinin Avrupa Birliği ilkelerine aykırı olduğunu belirterek bu hususu tartışmaya açmıştır.
Nitekim Avrupa Adalet Divanı tarafından bugün verilen karar, bu tartışmada yeni bir sayfa açılmasını sağlamıştır. Bu karar ile birlikte Avrupa Süper Ligi Projesinin önündeki büyük engellerden biri kalkmıştır.