Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) tarafından yayınlanan veriler, Gazze'de çatışmaların başlamasından bu yana ABD'deki Müslüman veya Arap karşıtı önyargı içeren eylemlerde yüzde 216 oranında "benzeri görülmemiş" bir artış yaşandığını ortaya koydu.
Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük Müslüman hakları savunma örgütü olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), Gazze'deki çatışmaların başlamasından bu yana CAIR Genel Merkezi ve şubelerine yapılan Müslüman veya Arap karşıtı önyargı şikayetlerine ilişkin verileri yayınladı. Rapora göre, 7 Ekim ile 4 Kasım tarihleri arasında ABD'de toplam bin 283 önyargı ile ilişkili şikayet kayda geçerken, sayının bir önceki yıla göre yüzde 216 artış gösterdiği bildirildi. CAIR'in 2022 yılında 29 günlük dönemde ortalama 406 şikayet aldığı hatırlatılan raporda, Müslüman karşıtı önyargı içeren vakalarda "benzeri görülmemiş" bir artış yaşandığı vurgulandı.
İSLAMOFOBİK ÖNYARGI DALGASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
CAIR Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Corey Saylor konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hem İslamofobi hem de Arap karşıtı ırkçılığın neredeyse on yıldır görmedikleri bir şekilde kontrolden çıktığını söyledi. Hem Gazze'de Filistinlilere yönelik şiddeti meşrulaştırmak hem de ABD'deki Filistinli insan hakları savunucularını susturmak için kullanılan İslamofobik ve Filistin karşıtı söylemlerin bağnazlığın eşi benzeri görülmemiş yükselişine katkıda bulunduğunu belirten Saylor, "ABD'li Müslümanlar, dönemin başkan adayı Donald Trump'ın Aralık 2015'teki 'Müslüman yasağı' açıklamasından bu yana belgelediğimiz en büyük İslamofobik önyargı dalgasıyla karşı karşıya" ifadelerini kullandı.
Saylor, siyasi liderlerin, şirketlerin, medya kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve kamuoyunun tüm kesimlerinin bu bağnazlığı sona erdirmede rol oynaması gerektiğine dikkat çekti.
ŞİDDET VE TEHDİT DE VAR
CAIR'in doğrudan aldığı şikayetlere ek olarak diğer sivil toplum örgütleri ve Müslüman topluluklar tarafından bildirilen önyargı vakalarını da takip ettiğinin altını çizen Saylor, bu tür olaylar arasında en az bir cinayet, iki cinayete teşebbüs, çok sayıda şiddet içeren tehdit ve protestoculara karşı silah kullanımının yer aldığı bilgisini paylaştı. ABD Başkanı Joe Biden'ın ateşkes çağrısı yapmasının zamanının çoktan geldiğini ifade eden Saylor, yurt dışındaki şiddetin yurt içinde huzursuzluğa yol açtığını ve acilen müdahale edilmesi gerektiğini kaydetti.