GÜNDEM

DEAŞ'ın üst düzey yöneticisine 17 yıl 6 ay hapis cezası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'de yakalandığını açıkladığı DEAŞ'ın üst düzey yöneticilerinden "Abu Zeyd/Üstad Zeyd" kod adlı terörist Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı

Sumadai'nin karısı Makaram Taha Ali'nin beraatine karar veren mahkeme,  örgütün silah sorumlusu olduğu iddia edilen Azzam Ali Husseın Al-Neama hakkındaki dosyanın ise ayrılmasına hükmetti.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Beşar Hattab Gazal Al-Sumaidai ile Azzam Ali Hussein Al-Neama Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanık Makaram Taha Ali ile sanık avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu.

Sanık Beşar Hattab Gazal Al-Sumaidai ise savunmasında, "Irak'ta bir elektrik şirketinde memurdum, yardımcı mühendistim. Benim maaşım bin dolar kadardı hiçbir şeye muhtaç değildim. Mühendisliğimin yanı sıra aynı zamanda dini eğitimler de aldım ve Türkçe karşılığı Diyanet İşleri'nde gönüllü olarak ücret almadan dersler verdim. 2014'de IŞİD, Musul'u ele geçirdi, oraya hakim oldu. Burayı ele geçirdikten sonra bütün okulları, üniversiteleri, Türkçe karşılığı Diyanet'e bağlı okulları ele geçirip hüküm sürdüler, benim bunlarla hiçbir şekilde alakam yoktu. Çalışmak zorunda kaldığım müessesede 'mezalimler yeri' vardı. Halk tarafından 100 kişi mezalimler konusunda seçildi. Zulme uğrayan kişiler burada şikayetlerini bize söylüyorlardı, IŞİD ise bir heyet göndererek bu şikayetleri bizden alıyordu. Bu IŞİD'e katılmak, üye olmak anlamında değildi" dedi.  Sanık Sumaidai, "Şikayetleri alıyorduk ancak sadece yüzde 20 kadarı çözülebiliyordu. Baktım ki zulümler, şikayetler çözülmüyor hastalığımı bahane ederek örgütün hakim olduğu bölgeden eşim ve çocuklarımla kaçtım, Türkiye'ye geldim. Burada ismimi değiştirdim. Bunun sebebi de IŞİD'den kaçan insanları öldürüyorlardı. Benim ismim için de infaz emri verildiğini öğrenince ismimi değiştirdim. Hayatım boyunca hep barışçıl insandım. Arapça şiirler yazarım, Edebiyatçıyımdır. Hayatım boyunca silahı dahi tanımamışımdır. Askerliğimi bile bedelli yapmışımdır. Türkiye'ye bu anlamda gönül rahatlığıyla şimdiye kadar 104 kişiden fazla şahsın ismini verdim. Bu örgütten nefret ediyorum. Çocuklarımın hayatı için yardım edebileceğim başka ne varsa da yardım etmeye hazırım" diyerek suçlamaları reddetti. Sumaidai'nin avukatı Masum Kır ise Abu Zeyd lakabıyla örgüt içinde faaliyet gösteren kişinin yakalanıp itirafçı olan kişinin başka biri olduğunu öne sürerek beraat talebinde bulundu. Sumaidai'nin eşi sanık Makaram Taha Ali ise savunmasında masum olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini ve beraatini talep ettiğini söyledi.