Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti sonunda New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide, BM 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gerçekleştirdikleri New York ziyaretlerini tamamladıklarını, son derece verimli, yoğun bir ziyaret olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul hitabının yanı sıra birçok temasta bulunduğunu ifade etti.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Genel Kurul görüşmeleri öncesinde, 17 Eylül günü Ahıska Türkleri kardeşlerimizle bir araya gelerek, vatandaşlığa geçen kardeşlerimize kimliklerini teslim ettik. Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin toplantısında burada yaşayan vatandaşlarımızla hasret giderdik. 18 Eylül günü düşünce kuruluşu temsilcileriyle yaptığımız toplantıda uluslararası gündemi meşgul eden meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunduk.
Eşim Emine Erdoğan’ın öncülüğünde dünya ölçeğinde bir harekete dönüşen “Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanına” imza attık. Aynı gün Amerikan Ticaret Odası’nın desteğiyle düzenlenen 2023 Concordia Zirvesi’ne hitap ederek, iş dünyasının temsilcilerini kabul ettim. Biliyorsunuz, bu yıl Genel Kurul genel görüşmeleri “Güvenin Yeniden Tesisi ve Küresel Dayanışmanın Yeniden Canlandırılması” temasıyla yapıldı. 19 Eylül’deki açılış oturumunda Genel Kurul’a hitabımızda insanlığı güvenli ve müreffeh bir geleceğe kavuşturmak için atılması gereken adımlara dikkat çektim.
Uluslararası barış ve güvenliğin korunması açısından önem taşıyan uluslararası meselelere dair Türkiye’nin görüşlerini dile getirdim. Küresel lobiler tarafından her geçen gün daha çok saldırıya uğrayan aile kurumunun korunmasına verdiğimiz önemi ifade ettim. “Dünya Beşten Büyüktür” çağrımızı bu sene güçlü bir şekilde tekrar vurguladık. Bu çağrımıza verilen desteğin arttığını görüyor, bundan da insanlık adına memnuniyet duyuyoruz.
Son olarak BM Genel Sekteri Sayın Guterres de benzer ifadelerle Birleşmiş Milletlerin reform ihtiyacından bahsetti. Küresel sistemin sorunlarını çözme kabiliyeti kayboldukça, bu tespitimizin haklılığı da çok net bir şekilde görülmektedir.
New York ziyaretimiz boyunca birçok kabul ve görüşme gerçekleştirdik. Bu çerçevede sırasıyla; Gürcistan Başbakanı Sayın Garibaşvili, ve SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk, Cezayir Cumhurbaşkanı Sayın Tebbun, NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg, Polonya Cumhurbaşkanı Sayın Duda, İtalya Başbakanı Sayın Meloni, İsrail Başbakanı Sayın Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Sayın Ramaphosa ve Malezya Başbakanı Sayın Enver İbrahim ile son derece verimli ve samimi görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerde hem ülkemizdeki yatırım imkanlarını hem ticari iş birliklerini hem de gündemimizdeki diğer meseleleri ele aldık.
Amerikan Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşlarıyla da bir araya gelerek, İslam düşmanlığı ve Anti-semitizimle mücadelede atılabilecek ortak adımları değerlendirdik. Açılışını 2021 yılında yaptığımız Türkevi binamız, bu yıl da dünya liderleriyle yaptığımız bu görüşmelere ev sahipliği yaptı.
Ziyaretim kapsamında ayrıca, Amerikan medya kuruluşlarıyla mülakatlarımız oldu. Yaptığımız görüşme ve temasların başta ülkemiz ve milletimiz olmak üzere, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Enflasyonla ilgili olumlu gelişmeleri gelecek yıl göreceğiz
Times Meydanı'nda Türkiye reklamları
New York'un Times Meydanı'nda İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı reklamlarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İletişim Başkanlığımız 100. yılımızı burada da tanıtmak için çalışmalar yaptı. Led ekranlarda Türkiye Yüzyılı temalı animasyonlar hazırladık. O meydana giden herkes Türkiye Yüzyılı ile ilgili bu ilanları gördü" dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"New York sokaklarında da arkalarında elektronik panolar taşıyan kamyonlar var biliyorsunuz. Onlarda da 100. Yılımıza dair ilanlar yer aldı. Bu çalışmalar 100. Yıl gururumuzun dünyaya duyurulması için son derece önemli. Biz de onları görmek isterdik ancak Türkevi’nde yoğun görüşme trafiğimiz vardı. Buraya liderler birbiri ardınca geldi. ABD’de böylesi önemli bir konumda böyle bir Türkevi'ne sahip olmak da gurur verici. Görüştüğüm bütün liderler, “bizim de böyle bir yerimiz olsa” diyorlardı. Liderlerle yaptığımız görüşmede konumu ve manzarası itibariyle Türkevi'nin hakikaten cazibesi onları da cezbediyor. Bu vesileyle merhum Demirel'e de İhsan Sabri Çağlayangil'e de Allah'tan rahmet diliyorum. Çünkü onlar buranın ilk adımlarını attılar. Daha sonra biz de yan taraftaki yeri satın almak suretiyle ikisini birleştirdik ve burayı aldık. Burada Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun da emeği oldu ve böylece 32-33 katlı bir Türkevi'ne sahip olduk.
Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında, burada bu tür yerleri bulmak hele hele Amerika'da kolay değil. Ama Allah'a hamdolsun bize böyle bir yeri lütfetti. Şu anda burada bütün bu görüşmelerimizi çok rahat yapıyoruz. Eskiden gelirdik, Birleşmiş Milletlerde bir yer verirlerse verirler ve orada işte görüşmelerimizi odalarda vesaire yapmaya gayret ederdik. Ama şimdi artık evimizde, rahatlıkla bu görüşmeleri yapıyoruz. Mutluyuz, memnunuz ve gururluyuz. O meydandaki durumu da keşke görebilseydik"
"Son olay Karabağ'daki çapulcu Ermeni takımıyla alakalı bir konudur"
Azerbaycan'ın Karabağ'daki Ermeni güçlerine başlattığı antiterör operasyonyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu son olay Paşinyan ile alakalı değil. Ermenistan Devletiyle de alakalı değildir. Bu bir yerde Karabağ'daki çapulcu Ermeni takımıyla alakalı bir konudur. Onların da malum kendilerine göre bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapma girişimi ciddi manada hem Paşinyan'ı hem de Azerbaycan'ı rahatsız etti. Çünkü Azerbaycan bu olaya “halen devam eden bir süreci bunlar ateşliyor” diye baktı. Bu arada bir de tabii kardeşlerimizi bunların şehit etme girişimi, olayı çok daha farklı bir yere doğru taşıdı. Uyarılar yapıldı ama bütün bu uyarılara rağmen bunlar kendilerine çekidüzen vermediler. Tam aksine süreci devam ettirdiler. Devam ettirince Azerbaycan da adımını attı. Ve süreci fazla uzatmadan oradaki operasyonlarını tamamladılar" açıklamasını yaptı.
Erdoğan sözlerine şunları da ekledi:
"Operasyonu tamamladıktan sonra da yaklaşık 90 önemli noktayı vurduklarını bana söylediler ve 90 noktayı vurmaları zaten bunların işini bitirdi. Ve “bütün araç, gereç, mühimmat, şu, bu vesaire bunları vereceksiniz” dediler ve onları vermeye başladıkları gibi bir diğer taraftan da çekilmeleri gerekli olan yerlerden de çekilme sözünü aldılar ve çekilmeye de başladılar. Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler görüşmelerini yaptı ve bugün ben de İlham gardaşımla görüşmelerimi yaptım. O da bu noktada hem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmadan dolayı teşekkürlerini bana iletti hem de “artık orada bir daha bunlar herhalde nefes alamazlar” dedi. “İşi şu anda bitirdik. Bir sıkıntı yok.” dedi ve noktayı koyduk"
"Musk İzmir Teknofest'e de büyük ihtimalle gelecek"
Space X ve Tesla'nın sahibi ile New York'ta görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli bir sohbet ettiklerini ifade etti.
Erdoğan, "Musk ile gerek Tesla'nın Türkiye'de yatırım yapması gerekse uzay çalışmalarında müşterek adım atma konularını görüştük. Arkadaşlarımızla bir çalışma inşallah yapacaklar. Ben kendisini İzmir Teknofest'e davet ettim. İzmir Teknofest'e de büyük ihtimalle gelecek" dedi.
Musk'ın Türkiye'nin İHA ve SİHA'larını takip ettiğini ve başarılı bulduğunu kendisine söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin son yıllarda teknoloji alanında elde ettiği başarıların farkında ve bilincinde. Bu da yatırımlarını Türkiye’ye taşıması için itici güç olacaktır. Sadece Musk değil, bu konulardaki başarılarımızı artık bütün dünya takdir ediyor. Akıncımız, Kaanımız, Kızılelmamız, ATAK’tan Hürküş’a varıncaya kadar her adım çok yakından izleniyor ve ses getiriyor. Sadece savunma sanayi sektöründe olanlar değil, ülkelerin halklarına varıncaya kadar attığımız adımların ne kadar ilgiyle izlendiğini görmek bizi memnun ediyor. Azerbaycan’da gerçekleştirilen TEKNOFEST’te yerli ve milli teknolojilerimizin ne kadar bilindiğini ve milletimizi gururlandırdığına şahit olduk" açıklamasını yaptı.
"Kendisine 4 kitap hediye ettik"
Elon Musk'a hediye ettiği kitaplarla ilgili soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kendisine dört kitap hediye ettik. O koltuğunun altına iki tanesini sıkıştırabilmiş. “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” ve “BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım” kitaplarımız elinde. Biliyorsunuz “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabımızda, “Dünya Beşten Büyüktür” felsefesi ile yola çıkmış, dünyanın geleceğini etkileyecek alanlarda insanlığın kaderinin yalnız beş ülkenin insafına bırakılmasının doğru olmadığını vurgulamıştım" dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım" kitabımızda ise bizim neden BM reformu yapılmasını istediğimizi, somut gerekçeler ve önerilerin ışığında anlatıyoruz. Biz o kitaplara yazdığımız her tespitin, her önerinin kıymetinin uluslararası toplum tarafından anlaşılacağından eminiz. Biz tüm önerilerimizde ve adımlarımızda samimiyiz çünkü"
"Dünya beşten büyüktür"
Birleşmiş Milletler kürsüsünden verdiği "Dünya beşten büyüktür" mesajıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dersimizi çalıştık. Buraya gelirken yan gelip yatmadık. Hangi konular üzerinde duracağız? Bunları çalıştık. Liderlerle görüşmeyi yaparken hepsinin söylediği şu oldu, “Yani değinmedik konu bırakmadın.” Malezya Başbakanı Enver İbrahim de “Cuma günü ben de bunun devamını yapacağım.” dedi. Özellikle şu anda dünyanın birçok sıkıntısı var, değinilmesi gereken konular var ve bu konular noktasında da mesela çok arzu ederdim ama dinleyemedim. Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın konuşması da beğenilmiş. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu sene değişen dünya iklimi içerisinde dikkatleri üzerine çekmesi gereken bir Milletler Genel Kurulu. Bu konuda da Türkiye olarak bizim mesajlarımız önem arz ediyor. Bunu da başarmamız gerekiyor. Eğer bunu başarabildiysek eğer bu konuda dünyaya mesajlarımızı verebildiysek ne mutlu bize" dedi.
Milletin desteğini her zaman arkasında hissettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz çıktığımız bütün kürsülerde gerçeği ve doğruyu anlattık, hakkı savunduk. BM Genel Kurulunda kurduğumuz her cümleyi milletimizden aldığımız istikametle oluşturduk. Onların bize gösterdiği hedefe yürümek noktasında hiçbir zaman tereddüt etmedik. Sosyal medyadaki ilgi de bizim açımızdan şaşırtıcı değil. Her zaman milletimizin desteğini hissettik, her mecrada bu desteğin hakkını vermek için mücadele ettik. Mücadelemiz sürüyor" şeklinde konuştu.
Enflasyonla mücadelede adımlar
Enflasyonla ilgili olumlu gelişmeleri gelecek yılın ilk çeyreğinde görmeye başlayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Orta Vadeli Programı açıkladıktan sonra Türk ekonomisine yönelik artan ilgili G20 toplantısında da görmüştük. ABD’de bu ilginin artarak devam ettiğini görmek bizi memnun etti. Bu Türkiye ekonomisine duyulan güvenin göstergesidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şunları da ekledi:
"Gerek Hazine ve Maliye Bakanım Mehmet Şimşek gerek Hazine’deki arkadaşlar gerekse Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, onlar bu noktada önümüzdeki yılın ilk çeyreği itibariyle olumlu neticeleri almaya başlayacağımızı söylüyorlar. Biz de onlara güveniyoruz, inanıyoruz. Programa yabancıların bakışı da olumlu.
Orta Vadeli Programı açıkladıktan sonra Türk ekonomisine yönelik artan ilgili G20 toplantısında da görmüştük. ABD’de bu ilginin artarak devam ettiğini görmek bizi memnun etti. Bu nedir? Türkiye ekonomisine duyulan güvenin göstergesidir. Hükümetimizin ortaya koyduğu hedeflerin gerçekçi olduğunun ve Türkiye’nin bunlara ulaşabileceğinden kimsenin şüphesi olmadığının kanıtıdır. Biliyorsunuz Orta Vadeli Program’ın çeşitli ayakları bulunuyor. Tüm dünyanın da sorunu olan yüksek enflasyonla mücadele bizim de programımızın ana hedeflerinden biri. Bunu neyle sağlayacağız? Mali disiplinle, yapısal reformlarla ekonomimizi her türlü fırtınaya dayanıklı hale getireceğiz. Biz bunu daha önce yaptık, yine yaparız. Programımızın en önemli ayaklarından biri de yabancı yatırımın ülkemize çekilmesi. Sadece programı hazırlayıp, duyurmak bile yabancı yatırımcılarda iştah oluşturdu. Bu rüzgarı arkamıza alarak hedeflerimize doğru hızla yürüyeceğiz"
Tahıl krizi
Liderlerin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı olumsuz tavır aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii biz aynı tavrı taşımıyoruz, yansıtmıyoruz. Bu tavırları doğru da bulmuyorum. Çünkü Rusya sıradan bir ülke değil. Gerek yüz ölçümüyle olsun gerek dünyadaki konumuyla olsun Rusya'nın bir yeri var. Dolayısıyla da şu anda tahıl üretiminde Rusya hemen hemen dünyada sayılı ülkelerden bir tanesi" dedi.
Rusya'nın tahıl üretiminde dünyanın sayılı ülkeler arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi böyle bir ülkeyi görmezden gelemezsin. Karadeniz Tahıl Girişimi sayesinde Ukrayna’dan 33 milyon ton tahıl sevkiyatı yapılabildi. Şimdi de 1 milyon ton rica minnet gönderecek. Biz diyoruz ki yakın markajda tutmak suretiyle bunu belki artırma imkânı da olabilir. O, 'Katar'ı da buna dahil edelim, Katar'ı da dahil etmek suretiyle biz bu tahılı un haline dönüştürelim. Ama Avrupa'ya yok. İhtiyacı olan Afrika ülkelerine bilabedel gönderelim.' dedi. Şimdi biz de bu çalışma içindeyiz. Katar'la da bu konuyu konuşacağız ve bu adımı da bu şekilde atacağız. Biz Rusya'yla olan münasebetlerimizi olumlu bir şekilde götüreceğiz" açıklamasını yaptı.
"Doğalgazda bir sıkıntı yaşamayacağız"
Avrupa'nın doğalgazda ciddi sıkıntı yaşadığını ifade eden Erdoğan, "Biz ise hamdolsun şu ana kadar sanayide vesaire doğalgazda bir sıkıntı yaşamadık. Şimdi kış mevsimi geliyor. Böyle bir sıkıntıyı yine yaşamayacağız inşallah. Bir de biz Ataşehir’deki kulelerden bir tanesini enerji piyasası merkezi yapmak istiyoruz. İstanbul Finans Merkezi'ndeki binalardan bir tanesini ama bunu söylerken sadece doğalgazın koordine edildiği bir yer değil. Doğal gaz, elektrik enerjisi ve madenlerin sevkiyatının yapılacağı, yani adeta Londra piyasası, Hamburg piyasası herhangi bir üründe neyse Ataşehir’deki İstanbul Finans Merkezi'ni bu hale dönüştüreceğiz. Burası bizim için çok ciddi bir güç merkezi haline dönüşecek" şeklinde konuştu.
İsrail ile enerji alanında işbirliği
İsrail Başbakanı Netanyahu'yu kabulünde enerji alanında işbirliği konularını görüştüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birinci derecede enerji konusu olmak üzere İsrail'le enerji sondaj çalışmasını başlatacağız. Sadece Türkiye'ye değil, Türkiye'den aynı zamanda Avrupa'ya da enerji nakil hatlarını işletmeye başlayacağız. Şu an itibariyle 9,5 milyar dolar toplam ticaret hacmimiz var. Bu toplam ticaret hacmimizi de 9,5 milyar dolardan asgari 15 milyar dolara ilk etapta çıkaralım diye bir mutabakata vardık. Bu adımı da atacağız. Aynı zamanda tabii uluslararası siyasette de beraber neler yapabiliriz bunları da görüşme, konuşma fırsatımız oldu" dedi.
Netanyahu'nun Türkiye ziyareti gerçekleştireceğini de söyleyen Erdoğan, "Özellikle enerji iş birlikleri bizi çok daha farklı yerlere taşıyabilir. Kendileriyle bu konudaki potansiyelimizi konuştuk. İki ülke arasındaki farklı alanlardaki iş birliklerini artırmak için bu bakanlarımızın yer alacağı bir mekanizma kurulmasının faydasını anlattık. Enerji, turizm ve teknoloji gibi alanlarda yeni iş birlikleri tesis etmek için iki ülkenin birlikte çalışması mümkün" açıklamasını yaptı.
Emeklilerin maaş artışı
Emeklilerin maaş artışlarıyla ilgili düzenlemenin yakın zamanda sonuçlanacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ". İlgili bakanım zaten çalışmalarını sürdürüyor. Dönüşte zaten bir araya gelip, 'Ne durumdasın, ne yaptın, ne yapıyorsun?' kendisinden bunun bilgilerini de alacağız. Ama 2024'e inşallah bunun kararlarını vermiş olarak gireriz" dedi.
Çalışanları enflasyona ezdirmemek için çaba harcadıklarını belirten Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Bu konuda attığımız adımlar mevcut. Emeklilerimizin sıkıntılarını da biliyoruz. Toplumun tüm kesimlerine yönelik adımlar attığımız gibi onların da yaşam koşullarını iyileştirici adımlar atacağız. Uyguladığımız Orta Vadeli Programın başarıya ulaşmasıyla birlikte oluşacak refah artışında toplumun tüm kesimleri gibi tabii ki emeklilerimiz de payını alacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emeklilerimizin hak ettikleri refah düzeyine ulaşmaları için gayret göstereceğiz"
Irkçılık ve İslam düşmanlığı
Türkiye'de son dönemde bazı turistlerin hedef gösterildiğinin hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim ısrarla üzerinde durduğum konu turistlere karşı onların anlayacağı dili tabelalarda, levhalarda tabii ki bizim kullanmamız lazım. Hele hele turistik bölgelerde bu zaten olması gereken bir davranış biçimi. Biz ana muhalefetin gittiği yoldan gidemeyiz. Dünyanın mücadele ettiği büyük problemlerin arasında maalesef ırkçılık ve İslam düşmanlığı da var. Üzülerek görüyoruz ki kendini medeniyetin beşiği diye pazarlayan Avrupa ülkelerinde hızla yayılan ırkçılık virüsü küresel bir salgına dönüşmüş durumda" dedi.
Türkiye'nin de son dönemde ırkçılık ve İslam düşmanlığından etkinlendiğini söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Batı’da yabancı düşmanlığını yaymak isteyen çevreler, bazı yerlerde başarılı olmuş durumda. Ülkemizde de onların temsilcileri bulunuyor. Ancak bu mayanın Türkiye’de tutmayacağını bilmeleri gerekir. Ne kadar düşmanlık tohumu ekerlerse eksinler, hangi fitneleri üretirlerse üretsinler Türk insanının yüce gönüllülüğünde kaybolup gideceklerdir. Türkiye bir hukuk devletidir ve misafirlerimize yönelik şiddet içeren alçakça saldırıların failleri gerekli cezaları hukuk önünde alacaklardır. Güvenlik güçlerimiz bu tip provokasyonlara karşı tedbirlidir ve her geçen gün tedbirlerini artırmaktadır. Marjinal grupların körüklediği münferit olayların toplumun tümü tarafından gerçekleştiriliyor ve destekleniyor algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu toplumu tanıyan herkes bilir ki böylesi olaylar Türkiye’de taban bulamamıştır, bulamayacaktır. Provokatörlerin bilmeleri gerekir ki er ya da geç yaptıklarının hesabını vereceklerdir"
Yunanistan ile ikili ilişkiler
Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile Ege'deki sıkıntılı havayı dağıtmak istedikleri konusunda fikir birliği yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama bizim için şu anda en önemli adım Allah nasip ederse Selanik'teki zirve olacak. Selanik zirvesi şu anda Türkiye-Yunanistan arasında önemli bir sıçrama olacak. Dışişleri Bakanlarımız ön hazırlıklarını yapacaklar ve Selanik'te de inşallah 7 Aralık'ta bu zirveyi yapacağız. Bu zirveyle beraber birçok şeyin de inşallah değiştiğini karşılıklı göreceğiz" dedi.
Son dönemde Türkiye'de ve Yunanistan'da yaşanan doğal afetlerin iki ülkeyi yardımlaşma noktasında birbirine yaklaştırdığını belirten Erdoğan, "Son dönemde artan üst düzey temaslar da mevcut olumlu atmosferi destekledi. Önümüzdeki dönemde Selanik Zirvesi sonrasında da istişari temaslarımız umut ediyorum ki süreci daha da olumlu bir hale getirecektir. Türkiye ve Yunanistan olarak güven ortamına zarar verecek adımlardan ve söylemlerde uzak durmamız gerekiyor. Önümüzdeki sürecin selametle ilerlemesi bakımından bu alanda da birlikte adım atmalıyız" açıklamasını yaptı.
"KKTC'nin tanınması barışa ve huzura hizmet eder"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) bir kez daha tanınması yönünde Birleşmiş Milletler kürsüsünden çağrı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim Kıbrıs konusunda yaklaşımımız uzun zamandır ortada. Federasyon formüllerinin gerçekçi olmadığı ve işlemeyeceği artık net bir şekilde anlaşılmıştır. Bu gerçeği reddetmek Ada’da çözümsüzlüğü dayatmaktan başka bir şey değildir. Kıbrıs’ta iki devletli, adil ve kalıcı bir çözüm bulunması için gayret gösterdik. Muhataplarımızı da bunu sağlamaya davet ettik. Bir başka davetimizi de uluslararası topluma yaptık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlayacak yegâne adımdır, en etkili adımdır. Bunun dışındaki seçenekleri tanımıyoruz" dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Biz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını uluslararası hukukun bize tanıdığı garantörlük hakkı çerçevesinde sonuna kadar muhafaza etmekte kararlıyız. KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye sıfatıyla dahil olmasının araladığı kapının devamının gelmesini bekliyoruz. Ülkelerin birbiri ardınca KKTC’yi bağımsız devlet olarak tanıması Doğu Akdeniz’de barışa ve huzura hizmet eder. Bundan sonraki yol haritamız da KKTC’nin haklarının eksiksiz muhafazası ve uluslararası sisteme entegrasyonu yolunda atılacak etkin adımlardır"
Aile kurumunun yapısı
Dünyada aile kurumunun büyük önem arz ettiğini bir kez daha hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Beni en çok rahatsız eden konulardan bir tanesi herhalde sizin de dikkatinizi çekmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na girerken basamaklarda ve diğer bazı alanlarda LGBT renklerinin olduğunu görüyorsunuz. Burayla ne yapılmak istendiği önem arz ediyor. Şu anda liderlerden bir tanesi LGBT'ci bir diğer lider LGBT'ye karşı, böyle bir durum var. Ne yapılmak isteniyor? Ben şahsen Genel Sekreterle fırsat bulup bunu konuşmak isterdim. Şu anda dünyada ne kadar LGBT'ci var? Bu basamaklarda onların ne kadar hakkı varsa, LGBT'ye karşı olanların da bu denli var. Çünkü bu bir insani mesele ve buradan rahatsız olanların olduğunu da bilmek lazım" dedi.
Aile tanımında yer alan 'toplumların yapı taşı' ifadesine vurgu yapan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Toplumları en güçlü kılan da çürüten de aile yapısıdır. Nasıl zincirin gücü, en zayıf halkası kadarsa toplumların gücü de aile yapısının sağlamlığıyla doğru orantılıdır. Son yıllarda birçok ülkede aile yapısına yönelik saldırıların temel gerekçesi de bu. İlgili toplumu çökertmek için sapkın akımlar eliyle aile yapısı zayıflatılmaya çalışılıyor. Ülkemizde bu sapkın akımların aile yapımızı, gençlerimizi hedef alan girişimlerine asla müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz. Bu konunun küresel boyutu da bulunmaktadır. Yaşadığımız çağda aile yapısını hedef alan karanlık yapıların küresel planlarının farkındayız. Onları bozmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Ailelerimizi, gençlerimizi, çocuklarımızı tuzaklarına düşüremeyecekler. Eğitim, siber güvenlik, bağımlılıkla mücadele başta olmak üzere çok boyutlu tedbirler üzerinde çalışıyoruz. Bunun en etkin adımını Meclis açıldığında gündeme getirmeyi planladığımız anayasa değişikliğiyle atacağız. Aile kurumunu anayasal güvence altına almakta kararlıyız. Aileyi korumak, Türkiye’yi korumaktır, vatanı korumaktır. Bu sorunla ülkemizde en etkin biçimde mücadele edeceğiz. Ancak uluslararası zeminde bu mücadelede iş birliklerine hazırız. Sapkın akımlarla mücadele konusunda el ele verip toplumlarımızı zehirlemeye çalışan, aile yapısını temelden dinamitleyen, geleceğimizi karartmaya göz dikmiş odaklarla mücadele edecek gücümüz var"
Kamuda mülakatın kaldırılması
Kamuda mülakatın kaldırılmasıyla ilgili de açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, mülakatları görevin gerektirdiği zorunluluklar dışında kaldırmayı vadettik. Görevin gerektirdiği hallerde ise hakkaniyetle hareket edilmesi temel yaklaşımımızdır. Mülakatlar çok sınırlı ve çok özel meslek gruplarında gerekli olabilir. Elbette mülakat komisyonlarının objektif kriterlerle oluşturulması konusu da çok mühim bir konu. Konuyu ilgili bakanlarımızla yakın görüşüyor, çalışıyoruz. Ben seçim vaatlerim içinde böyle bir söz verdiysem, bunu Milli Eğitim bakanımla, İçişleri Bakanımla görüşmek suretiyle, yeni bir yol haritasıyla ilerletiriz" şeklinde konuştu.
Yerel seçimlere hazırlık
Yerel seçimlerle ilgili Cumhur İttifakı'nın yol haritası hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda 81 vilayette başta İstanbul, Ankara olmak üzere bunu Devlet Bey'le oturacağız, konuşacağız. Nerede kimi gösteririz, istişarelerimizi yapıp ona göre büyük şehirler olsun diğerleri olsun buralardan isimleri inşallah hayırlısıyla belirleyeceğiz." açıklamasını yaptı.
Erdoğan, adayların zamanla belirleneceğini ifade ederek sözlerine şunları ekledi:
"Şu anda hemen 1 ay içerisinde bunlar belirlenir diye bir şey yok. Fakat biz buralardaki büyük şehirlerde kimler koç başı olabilir? Bu vilayetlerin dışında diğer illerde kimler olabilir? Bunları tespit edip garantiye gidecek şekilde bu illerde dayanışma halinde kavga, gürültü olmadan adaylarımızı beraber belirleyeceğiz"