ABD'nin Ulusal Halk Radyosuna (NPR) konuşan gazeteci Quil Lawrence, Bushnell'in birlikte çalıştığı yardım kuruluşuyla vasiyetini oldukça dikkatli şekilde planladığını açıkladığını kaydetti.
Lawrence, Bushnell'in eylemini önceden planladığına işaret ederek, "Bir vasiyetname hazırlamış ve birikimlerinin Filistinli Çocuklara Yardım Fonuna bağışlanmasını istemiş." dedi.
Gazeteci, ayrıca Bushnell'in kedisine komşusunun bakmasını sağlamaya kadar her şeyi ayarladığını anlattı.
Askerlik arkadaşı Levi Pierpont ise kendisi ve Bushnell'in orduda şahit oldukları olaylar nedeniyle zaman içinde savaşlara bakışlarının değiştiğini söylemişti.
Pierpont, arkadaşının güçlü bir adalet duygusuna sahip olduğunu dile getirmişti.
Sosyal medyada ABD'deki sosyal adalet hareketleri hakkında içerik üreten kişiler tarafından cesaretlendirildiklerini vurgulayan Pierpont, "Yıllar geçtikçe ikimizin de savaşa ilişkin inançlarının değiştiğini biliyorum, bunun nedeni büyük ölçüde orduda gördüklerimiz ve ordunun bir parçası olduğumuz için öğrendiklerimizdi." ifadesini kullanmıştı.
ABD Hava Kuvvetlerinde aktif görevde olan 25 yaşındaki Aaron Bushnell, 24 Şubat'ta İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde "Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim." demiş ve başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe vermişti.
Üzerinde askeri üniforması bulunan Bushnell, nefesi kesilene kadar "Filistin'e özgürlük" diye bağırmıştı.
Büyükelçilik polislerinden birinin, alevler içinde kalan Bushnell'e silahını doğrultup beklediği, diğer polisin de "Silaha değil yangın söndürücüye ihtiyaç var." diyerek alevleri söndürmeye çalıştığı görülmüştü.
Metropolitan Polis Departmanı, Bushnell'in kendisini yakmasının ardından yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.