Sosyal medyada öne çıkan alternatif tedavi ürünleri halk sağlığı tehdit ediyor. Özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirildiği vaadiyle pazarlanan bir takım takviye ürünler ile vitamin içeriklerinin karaciğerlerde geri döndürülemez hasarlara yol açma riski olduğu uyarısı gündeme getirildi. “Dengeli beslenen ve sağlıklı kişilerin besin takviyesine ihtiyacı yoktur” diyen Gastroentoroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, vitaminlerin ilaç statüsünde olmadığı için Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerinden de muaf olduğuna dikkat çekerken, "Sağlıklı beslenen kişilerin hekim tavsiyesi olmadan besin takviyesi kullanması sağlık sorunlarına yol açar" dedi.
"HEKİM TAVSİYESİYLE ALINMALI"
Vücudun ihtiyacı olan vitamin ve minarelerin gıdalardan rahatlıkla temin edildiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Atamer, "İhtiyacımız olmadan aldığımız bu takviyeler ne bağışıklığımızı güçlendirir ne de karaciğerimizi temizler. Bilinçsizce tüketilen besin takviyeleri vücutta birikerek karaciğer gibi hayati organlarımıza zarar verebilir. Ancak ciddi vitamin eksikliği olan veya hastalık süresinde olanlar hekim tavsiyesi olmak üzere besin tavsiyesi alabilir" dedi.
GLUTATYON ÖNERİSİ
"Karaciğerimizin detoks yani zehirden uzaklaştırma kabiliyetini esas sağlayan antioksidan glutatyodur" diyen Prof. Dr. Atamer, şu uyarıları sıraladı: "Vücudumuzda glutatyon depolarının yüksek tutulmasını sülfür, C vitamini gibi içerikli gıdalar ile sağlayabiliriz. Ancak yağda eriyen vitaminler ve benzeri ürünler karaciğerde depolandıklarından dolayı karaciğeri yorar ve hasara neden olabilir. Özellikle A vitamini ve suda eriyen bir vitamin olan niasin yüksek dozlarda alındığında karaciğerde aşırı miktarda depolanarak toksiditeye yol açabilir. Özellikle internetten satılan bu tür ürünlerden uzak durulmalı."
VİRÜS SALDISINDA ETKİLİ
İstanbul Tıp Fakültesi. Dahili Tıp Bilimleri Bölümü. İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Osman Erk ise Glutatyon'un vücutta biriken ağır metal veya artık maddelerin neden olduğu hasarı önleyen ve bu maddelerin dışarı atılmasını sağlayan bir antioksidan olduğunu belirtirken, "Glutatyon serum tedavisi, önleyici bir yöntem olarak hastalanmadan önce mutlaka tıp doktorlarının uygun görmesi halinde uygulanabilir. Virüs saldırısında glutatyon ihtiyacı artar. Glutatyon kesinlikle doktor bilgi ve reçetesiyle yapılmalı. Normal zamanlarda bağışıklık desteklemek için yapılabilir” bilgisini paylaştı.
DÜŞÜK KANSER RİSKİ
Glutatyonun, vücudumuzun her hücresinde üretildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erk, “Biliyoruz ki viral hastalıklar ile kanser türlerinde vücudun glutatyon depoları azalıyor. Söz konusu antioksidan metabolizmada biriken artık maddeleri dışarı atıyor. Lipozomal dediğimiz teknikle damar yolundan veriliyor. Yüksek glutatyon uzun ömür ve düşük kanser riski demek. Glutasyon seviyemiz düşünce antioksidan direncimiz azalıyor ve vücudun direnci düşüyor" diye konuştu.