Geride bıraktığımız dönemde yaşanan pandemi, çip krizi, stok problemleri, döviz kuru ve enflasyon etkisiyle otomobil fiyatlarında gerek 0 km gerek ikinci el tarafında kontrolsüz şekilde yükselmişti. Üretim sıkıntıları nispeten atlatan otomotiv sektörü yeni modelleri piyasaya sürmesiyle birlikte dengeler yavaş yavaş yerine oturmaya başladı. Bu durum kullanılmış araç piyasasında da dengeleri yavaş yavaş düzeltmeye başladı.
Piyasanın 2020 yılından beri çok çalkantılı dönemler geçirdiğine dikkat çeken Uzmanlar; “Ara ara düşüşler, ara ara yükselişler gördüğümüz pazarda Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı regülasyonlar neticesinde dinamikler yerine oturmaya başladı. 2024’ün ilk iki ayında fiyatlarda maksimum yüzde 3 ila 4 civarında oynamaların olduğu ikinci el pazarı, Mart ayı itibari ile fiyatlarda durağan bir seviye yaşamaya başladı” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, "Döviz kurlarındaki artışa dikkat çekerek şunları söyledi; “Yaklaşan seçim, bayram ve ilk baharın etkisiyle fiyatlarda yukarı doğru bir beklenti oluşmaya başladı. Mart ayının ortası itibari ile bazı 0 km markalarda dolar kuruna bağlı olarak yüzde 5 ila 6 oranında zamlar görmeye başladık. Öte yandan ikinci el tarafında da hareketlenme söz konusu. Doğru marka ve modellerde gerçek satıcılarla gerçek alıcıların artık belirli bir fiyat dengesinde buluştuğunu görüyoruz. Evet, hâlen aracının fiyatını çok daha yukarılarda görenler var ama onlar ya bu ticaretin içinde yer almıyorlar ya da gerçekten satışa odaklanan araç sahipleri piyasanın gerçek dengesindeki fiyatları kabul etmeye başlıyorlar. İkinci el pazarında yılda toplamda 6.5 milyon civarında alım satım gerçekleşiyor. Farklı beklentilerde alıcı, satıcıların olmasını normal karşılıyoruz. Bugün yine küresel sorunlar var örneğin Kızıldeniz’de savaş gerginliği. Yük gemileri Afrika kıtasını dolaşıyor bu durum hem lojistik maliyetini hem teslimat sürelerini ciddi etkiliyor. Öte yandan yeni yılın girmesi ile birlikte asgari ücretlerden tutun diğer tüm giderlerde, iş yeri kiraların örneğin maliyetler çok ciddi artmış durumda. Doğal olarak fiyatlarda bir düşüş görmemiz şu an için mümkün değil. Geçtiğimiz dönemlerde çok kısa tarih aralıklarında peş peşe yaşanan yüzde 40, 50 gibi artışları artık söz konusu olamayacağını belirten karakaş; “Daha dengeli bir piyasa beklentisindeyiz. Merkez bankası tarafından uygulanan regülasyonlar, faiz oranları, vadeler, taksit sayıları gibi etkenleri yan yana koyduğumuzda karşımıza farklı bir tablo çıkıyor. Örneğin bireysel bir müşteri bir ila bir buçuk milyon TL’lik bir araca ancak 300 bin TL kredi kullanabiliyor ve bu 12-24 ay arası sınırlandırılıyor. Dolayısıyla araç değişimi ya da yeni bir araç alımı için bunlar çok çok yeterli kriterler değil. Geçmişte dolarda yaşanan yüzde 10’luk bir artışın, araç fiyatlarına hızlıca yüzde 20-30 yansıdığına şahit olmuştuk. Bugün geldiğimiz noktada, BDDK’nın da aldığı sınırlama kararlarının etkisiyle böyle bir artış çok söz konusu değil. Öte yandan fiyatlar alım gücü sınırının da üstüne geldiği bu noktada, eskisi gibi yüzde 30, 40, 50 gibi artışlar pek mümkün değil. Ön görümüz kademeli olarak döviz kuru, faiz ve enflasyon dengesi içerisinde bir ortalama bulacağı yönünde.” şeklinde açıklamalarda bulundu.