KÜLTÜR/SANAT

Kahramanmaraş’ta 12 bin yıllık mezar keşfedildi

6 Şubat depreminden etkilenen Kahramanmaraş ilimizde bulunan bir mağarada yapılan kazıda 12 bin yıllık mezar keşfedildi

Kahramanmaraş’ta, Direkli Mağarası’nda yapılan kazılar sonucunda yaklaşık 12 bin yıl öncesine dayanan bir mezar bulundu. Kazıların başkanı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, bu yılın kazılarının, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremin ardından daha sınırlı bir ekip ile gerçekleştirildiğini belirtti.

Kahramanmaraş’ta keşfedilen bu mezar, şehirde ortaya çıkan 3. mezar oldu

Bölgede 2007 yılından bu yana devam eden kazılarda 3. mezarın bulunduğunu belirten Erek, ilk mezarın 2009’da, ikincisinin ve içerisinde iskeletin bulunduğu mezarın ise 2019’da keşfedildiğini hatırlattı.

Mezarların sadece birinde iskeletin bulunduğunu, diğerlerinin içlerinin boş olduğunu vurgulayan Erek, şunları ekledi:

“Bu yılki kazılarımızı kuzey plan karelerinde gerçekleştirdik. Kazılarımızda planimetrik bir yöntemi takip ediyoruz. Buluntular çıktıkları yerde bırakılıp koordinatları alınarak bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak kaydediliyor. Direkli Mağarası’nda tespit ettiğimiz bu üç mezarın tarihlerinden birinin 8 bin 801, en alttakinin ise yaklaşık 12 bin 100 ile 12 bin 200 aralığında olduğunu düşünüyoruz. Son bulduğumuzun tarihi ise yaklaşık 12 bin yıl öncesine dayanıyor. Bu dönem, köy hayatının henüz olmadığı, Direkli Mağarası’ndaki insanların sezonluk olarak burada yaşadığı bir dönemi temsil ediyor.”

Erek, buldukları mezarların dört köşe ve 90 derece açıyla taşlarla yapıldığını belirtti. Bu dönemdeki insanların hangi kavim ya da isim altında yaşadıklarını bilmediklerini ifade eden Erek, onları genellikle “avcı-toplayıcılar” olarak nitelendirdiklerini ekledi.

Epipaleolitik dönemin, göçebe yaşam biçimine sahip insanların son dönemi olduğunu, daha sonra düzlüklerde ve tepelerde yerleşik köyler kurarak hayatlarına devam ettiklerini belirtti. Direkli Mağarası’nın, Kahramanmaraş’taki insanlık tarihinin kronolojisini tamamlayan önemli bir nokta olduğunu vurguladı.